ARAL GÖLÜ
Aral gölü, kazakistan ve özbekistan cumhuriyetleri arasında bulunan, amu derya ve sri derya nehirleri tarafından taşınan sular tarafından oluşmuş, gideğeni olmadığı için suyu tuzlu olan, iç deniz büyüklüğünde bir göldür. geçmişte sahip olduğu 64 500 kilometre karelik yüz ölçümü ile dünyanın en büyük dördüncü gölü olan, yılda ortalama 40 bin ton balık ve etrafını çeviren 550 bin hektara yayılmış sulak alanlarıyla aral gölü, tarih içinde yaşadığı deneyimler sonucunda günümüzde bu sıralamada sekizinciliğe gerilemiştir. aral gölünün bu küçülmesinin nedeni 1960'lı yıllarda, sscb yönetimi altında uygulanan sulama ve tarım politikalarıdır.
Uygarlık tarihi boyunca insanoğlu, doğayı kontrol edebilmek için çalışmıştır. bu çalışmaların en önemli konularından biri de su olmuştur. insanlar, suyu kontrolleri altına alabilmek amacıyla, barajlar inşa etmiş, ırmakların yönünü değiştirmeye çalışmış, geniş ölçekli sulama sistemleri ve taşıma kanalları kurmuşlardır. netice itibarıyla, bu çalışmalar sonucunda yaşadıkları bölgelerde refahı sağlayabildikleri gibi bazen de yaşadıkları başarısızlıklarla bir takım felaketlere neden olmuşlardır. günümüzde yaşanan aral gölü sorunun menşei insanoğlunun bu tutkusuyla ilintilidir.
1950'li yıllarda sovyetler birliği yönetiminin yapmış olduğu planlamalar neticesinde 'beyaz altın' olarak değerlendirilen pamuk için üretimi arttırmak amacıyla verimsiz alanların sulama sistemleri kurularak tarıma açılması kararlaştırıldı. planlamacılara açısından, pamuk üretimi konusunda ulusal anlamda yeterlilik sovyet ulusal politikasının en önemli parçalarından biriydi. böylece orta asya'da tarım alanlarının genişletilmesi için çalışmalar başladı. 1956 yılında kara kum kanalı açıldı. bu kanalla amu derya'nın sularının bir bölümü türkmenistan çöllerine taşınmaya başladı.
1960'lı yıllara gelindiğinde sovyet planlamacılar, orta asya'ya hammadde ve özellikle pamuk üretme görevini verdiler. zira bölgenin geniş toprakları ve hızla artmakta olan potansiyel işgücü oranı bu tercihi cazip kılıyordu. yalnız bölgenin yağış miktarı az olan iklimi ve kurak stepleri yapay suni sulamayı zorunlu kılıyordu ve aral gölünü besleyen akarsular da bu sulama için gerekli olan kaynaklar olarak uzanıyorlardı. kara kum kanalı ile başlayan sulama tesisleri çalışmalarıyla 1960 yılına gelindiğinde 4,5 milyon hektar olan sulama ile tarım yapılan tarım alanı, 1980 yılına gelindiğinde 7 milyon hektara çıkmıştı.
Aral Gölü |
Aral Gölü'nün 2005'deki uydu görünümü |
Konum |
Orta Asya |
Koordinatlar |
45°0′0″K, 59°56′50″D |
Kaynakları |
Amuderya ve Siriderya |
Yüzölçümü |
17.160 km² |
Aral gölü Kazakistan - Karakalpakistan (Özbekistan) sınırları içinde olan göldür.
Aral Gölü'nde çağımızın en büyük çevre felaketi yaşanmaktadır. Amuderya ve Siriderya nehirleri Sovyetler Birliği'nin hatalı tarım alanları sulama politikası sebebiyle 1960'lı yıllardan beri gölü yeterince besleyememektedir. Sıcaklarında etkisiyle kuruyan göl alanı %80 oranında küçülmüştür. Göl suları 150 km içeri çekilmiş durumdadır.
Gölün küçülmesiyle birlikte suyunun tuz oranı artması da ilerlemektedir. Bu tuzlanmadan dolayı birçok balık türlerinin nesli tükenmiştir. Aral gölünün balıkçılarının ticari durumunu tekrar düzeltmek icin Hollandalı bir bilimcinin ilginç fikri üzerine Aral gölüne tuzlu su balık türleri yerleştirilmiştir. Şu an Aral balıkçilarının bazıları örneğin Kalkan balıgı avıyla geçinmektedir.
Batı Türkistan’da Özbekistan ile Kazakistan arasındaki gölûn büyük kısmı Özbekistan’a dahildir. Asya’nın ikinci, dünyanın dördüncü büyük gölüdür. Yüzölçümü 64.500 kilometrekare ile 68.700 kilometrekare arasında değişir. Büyüklük sırasına göre; Hazar, Superior (Kuzey Amerika), Viktorya (Afrika) göllerinden sonra gelir.
Jeolojik “Diluvyal devirde” Aral Gölünün yüzeyi daha yüksekte olup güney tarafından Hazar Denizi (gölü ile bağlantısı vardı. Karakum, Kızılkum ve Üstyurt çölleriyle çevrilidir. Gölün bulunduğu bölgede yazları çok sıcak geçen kurak bir iklim hüküm sürer. Akarsuların göle su taşımalarına rağmen buharlaşma, gelen sudan daha fazladır. Bu bakımdan göl gittikçe küçülmektedir.
En derin yeri 68 metrelik bir çukurdur. Geri kalan kısmının derinliği 20 metreyi geçmez. Gölün denizden yüksekliği 48, Hazar denizinden yüksekliği 78 metredir. Genişliği 228 ve uzunluğu 420 kilometredir. Tuzluluk derecesi düşüktür (% 0,0103).
Gölün batı kıyıları dik, doğu ve güney kıyıları düz ve yassı, kuzey kıyıları girintili çıkıntılıdır. Aral Gölüne Amuderya ve Siriderya nehirleri dökülür. Ayrıca etrafındaki yüksek dağların su kaynakları ile beslenir. Etrafı çöl olduğundan göl kenarında şehir yoktur. Göle Taşkent-Orenburg demiryolu yakındır.
Aral Gölünde irili ufaklı pekçok ada ve adacıklar vardır. Bol mikdarda balık bulunur. Bilhassa sazan balığı bakımından çok zengindir. “Hazar’ı Aral’a Birleştirme Projesi” üzerinde çalışılmaktadır. Bu projeye göre, Obi ırmağının suları Aral’a akıtılarak, Aral Gölü ile Hazar Denizi bir kanalla birleştirilmek istenmektedir.
Aral Gölü etrafında nüfus kesafeti (yoğunluğu) azdır. Bunlar da Aral gölünde balıkçılıkla uğraşanlardır. Amuderya ve Siriderya nehirleri aşırı derecede alüvyon taşıdıklarından göl dolmakta ve küçülmektedir. Karadeniz-Hazar Denizi ve Aral Gölü birbirine yakın ve aynı çizgi üzerindedirler. Aral Gölü çevresi beş bin senelik bir devrede Türkler için mühim bir yerleşim merkezi olmuştur.